devamı


Bu güzel topraklarda, Gelibolu tarihi yarımadasına yakışık almayan bu denli yaşanılanlar gerçekten şaşırtıcı değil mi?..!

(Fatma Kadın Koyu girişi - Fotoraf: Ömür ATİLA)

Köyü arkanıza bıraktığınızda yolun sağında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından kiralanmıştır, yazılı olduğu Fatma Kadın Koyu cafe beach ( kafe sahil) levhası insanın dikkatini olumlu yönde çekiyor. Özellikle herkese güven veren uyarıcı bu levha gelenleri 700 metre sonra yurdumuzun güzel köşelerinden bir sahile indirecek muhakkak.

Tali yol girişi solu ayçiçeği ekinleri toplanmış belki yüz dönüm üzeri koca arazi görülüyor ve kıyıya kadar gittiği sırttan bakınca anlaşılıyor. Yolun sağında ise bazı müstakil evler tek tük sıralanmış son evi arkanızda bıraktığımızda yol sola, sağa aşağı tatlı bir rampa ile inmeye başlıyor. Başlıyor başlamasına ama köşe kapmaca oynarmış gibi nereden geçip ineceğinizi şaşırırsınız, alçak araçların pek rahat inemeyeceği bozuk bir yol, sanki offroad yapıyorsunuz.

(Güneyli köyü Fatma Kadın koyu 1. giriş yolu Ekim 2017- Fotoğraf: Ömür ATİLA)

(Güneyli köyünden Fatma Kadın Koyuna binek araçlar için uygun olmayan 2. zorlu iniş yolu - Fotoraf: Ömür ATİLA)

Kıyıya yakın koya inilecek ikinci bir yol olmasına rağmen her iki yolunda zorlu noktalar olduğu yönünde köyde bilgisini almıştık. Yolun bozuk olmasından yolunun yarısından zar zor manevra yapıp dönenleri görünce pek şaşırmadık. Neyse ki biz inmekte ısrarcıyız araştırmacı ruhumuz ile aracın altını biraz vura, vura bu yoldan ancak inebildik. Ülkemizin tanıtımına, güzelliklerine katkı sağlamak için yerli yabancı turisti güzelim koy’a ziyaret edemeden geriye dönmeleri, hele bir de iniş, ulaşım yolunun zaman, zaman kapatılması ve ulaşamaması için çaba göstermek ne acı değil mi?
Umarız Gelibolu belediyesi turizme güzel bir katkıda bulunarak tarihi Gelibolu yarımadasına yakışır şu güzelim koy için her aracın inebileceği 700 metrelik asfalt yol ile gereğini yapar.


(Koyun solu Fatma Kadın çeşmesi ve çadır kent tarafı. Fotoğraf: Ömür ATİLA)

İlk izlenimimiz, Fatma kadın koyu nadide bir mevkide denizi sığ, kumluk, sakin, sesiz doğa içinde içinizi bir huzur kaplıyor. Koyun solunda hemen, hemen Gelibolu yarımadasında her koyda sıklıkla görebileceğiniz tarihe tanıklık eden korugan (makineli tüfek yuvası) var ve size geçmişin izlerini fısıldayacak gibi duruyor sanki. Koy kuzeye dönük, yıldız yönden gelecek rüzgârlara açık, üstelik havanın açık olduğunda Saroz üç adalar manzaralı. Koyun denize çıkışında her iki ucu kayalık ve dik tepelik bir çanağa benziyor. Sağda ki tepenin üzerinde küçük sayfiye bir site göze çarpıyor.


(Fatma Kadın Koyun içi, sahilden panoramik manzarası –Fotoğraf: Ömür ATİLA )

Deniz kıyısı sahili sanki denize akıp gitmiş kumsal denizin içinde, arkasında kıyıya kadar uzanan sürülü ekinler toplanmış ayçiçeği tarlası ki koca arazi çorak görünümlü. Koya indiğinizde koyun solunda sanki bir başı boşluk sahipsizlik hakim çadır kent edası ile bir sürü bu mevkiye yakışmayan, yan yana dizilmiş düzensiz kime ait belli olmayan etrafa dağılmış bir sürü çadırlar, çevreleri çerçöp pislik içinde, çöpler atılmış, mangal izleri, içki şişeleri, tuvalet kâğıtları hele ki makineli tüfek yuvası çevresinde ise sıklaşıyor, açıkça çok kötü bir manzara koyun genel görünümü ile hiç bağdaşmıyor.


(Fatma Kadın Koyun içi, sol sırttan panoramik manzarası –Fotoğraf: Ömür ATİLA )

(Fatma kadın koyunda tarihin izlerini taşıyan sessiz bekleyişi ile makineli tüfek yuvasından koya bakış - Fotoğraf: Ömür ATİLA)

(Fatma kadın koyunun güzelliği içinde tezatlık güzelliğine gölge düşüren yakışmayan sahipsiz çadırların silueti - Fotoğraf: Ömür ATİLA)

(Fatma Yenilmez Hayratına Çeşme 1972) Çeşme kuzeye dönmüş akmaya ikram etmeye devam ediyor, bir yudum su içecek yeni ziyaretçilerini bekliyor ruhuna bir Fatiha ile. - Fotoğraf: Ömür ATİLA)

Koyun sağında ise dar bir alanda yoğunlaşmış hizmet veren ana tesis sıklaşan ağaçlık bölüm biraz kopuk gibi dursa da dinlenebileceğiniz yorgunluğunuzu atabileceğiniz yemyeşil bir vaha alan var. Koyun neredeyse kıyısına paralel dar alan içinde kalan üçte ikisine sahip tesis alanı kalabalık günlerde pek yeterli olmayacak gibi gözüken küçük bir büfesi ile gelenlerin taleplerini herhalde zor karşılamaya çalışıyordur.

(Koyun sağ bölümü Hizmet verilen kiralanmış kısım. Fotoğraf: Ömür ATİLA)

İlk görüşte T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ait bir koy olduğuna inanmak hakikaten zor. Kıyıda birkaç oltacı ve ailece piknik için Güneyli den gelmiş güler yüzlü vatandaşlar ile sohbet edip konuştuk. Bir sorduk, bin ah işittik.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından sadece koyun üçte ikisi bölümü ihalesi açılıp kiralanmış olmasına rağmen hiçbir alt yapı verilmemiş. Kiracı her şeyi verilen planlara göre kendi halinde imkânlarıyla sıfırdan yapmaya göğüslemeye çalışmış gözle görülür tesisi ortaya çıkartabilmek için.
Elektrik yokmuş..! Kendi imkânlarıyla koyun sağ tepedeki yazlık siteden rica minnet toprak altından elektrik hattı döşeterek tesise elektrik çekilmiş. Temiz su yokmuş...! Sadece tankerlerle, kurduğu depolara taşıma usulü ile konuluyormuş, fosseptik için yine keza tankerlerle haftanın belli günleri gidip gelinerek taşındığını belirttiler. Hele ki şu çadır kent görüntü kirliliğini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sınırları içinde olduğu halde ihale edilmediğinden olsa gerek herhalde birileri burayı parsellemiş gibi çadırlarını kondurup yılın belli zamanlarında belli bir süreyi burada yıllardır geçirip kullandıklarını belirttiler. Tabi bu noktaya gelen giden mangal yakıp, içki içmek için saatlerce kalıp çöplerini bırakıp sonra naralar atanlar, hatta daha kötüsü uyuşturucu kullanan kişiler olduğunu, ailece gelenleri ve çocuklarına hiç münasip olmayacak hal ve hareketler ile ziyaretçilerin bir hayli rahatsız olup endişe ettiklerini, korktuklarını hiç huzurlu olamadıkları yönünde bize epeyce şikâyetlerini dile getirdi vatandaşlar. Güneyli köyünde oturan günübirlik sahile gelen vatandaşlar şu uyarıda ayrıca bulundular, koyun neredeyse sahil kenarına kadar her yıl sürülüp hazine hisseli ortakların ayçiçeği ekilip biçildiğini iddia ettikleri yönünde ısrarcı vurguladıkları konu bir hayli ciddi bir mesele gibi gözüküyor.


(Korugan / Makineli tüfek yuvası üstünden Fatma Kadın Koyu görünüşü – Fotoğraf: Ömür ATİLA)


(Korugan yüzünü denizden gelecek düşmanına çevirmiş makineli tüfek yuvası etrafındaki çöplere kızarcasına sessizliğini koruyor.- Fotoğraf: Ömür ATİLA)