Alüminyum


Alüminyum son zamanlarda gittikçe artan bir popülerliğe sahip. Özellikle Fransızlar

alüminyumu denizde çok kullanıyorlar. Bu malzemeyi kullanarak seri üretim yapan

firmaları dahi var. Deniz şartları için özel olarak üretilmiş alüminyumun oldukça ilginç

özellikleri var. Bir kere çok hafif. Hafif olmasına rağmen çeliğe yakın bir sağlamlığı var.

Alüminyumun bence en büyük avantajı boya derdinin olmaması. Su hattı altına sürülmesi

gereken zehirli boya dışında tüm gövdeyi boyamadan bırakabiliyorsunuz. Bu da sizi

boyayı korumak gibi oldukça meşakkatli bir işten kurtarıyor. Bir de ben bu tür boyasız

alüminyum teknelerin görüntüsünü çok seviyorum. Bence tekneye çok vahşi bir güzellik

katıyor.
Alüminyumun dezavantajlarına gelelim. Bu malzemenin en kötü tarafı galvanik korozyona

karşı çok hassas olması. Yanlış yapılabilecek bir elektrik donanımı teknenin su içinde

erimesine neden olabiliyor. Alüminyum çelikle yan yana geldiğinde korozyona

uğrayabiliyor. O yüzden bir limanda çelik bir teknenin yanına uzun süreli bağlanması bile

sakıncalı. Malzemenin hiçbir şekilde başka bir metalle kontak halinde olmaması gerekiyor.

Bu yüzden alüminyum tekneleri yapımı gerçek bir uzmanlık işi. Her şeyin çok iyi

hesaplanıp bir araya getirilmesi lazım. Tabii bu durumda işçilik çok pahalı oluyor. Malzeme

olarak zaten çok pahalı, işçiliği de ekleyince yapımı oldukça tuzluya çıkıyor.
Alümimyumun bir diğer dezavantajı da kaynağının çok uzmanlaşmış kişilerce yapılması

gerektiği. Dünyanın az gelişmiş yerlerine gitme niyetiniz varsa teknede tamirat

yapabilecek işçiler bulmakta ciddi olarak zorlanabiliyorsunuz.
Tüm bu dezavantajlarına rağmen hafifliği, sağlamlığı ve boya derdinin olmaması bu

malzemeyi maddi bakımdan sıkıntısı olmayan uzun yol denizcilerinin önemli tercihlerinden

biri yapıyor.



Hakan Öge