Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu
Toplam 44 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Tekne ile alıp başını gitmenin maliyeti nedir ?

  1. #1
    Moderator Beatrix - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2014
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    2,427

    Tekne ile alıp başını gitmenin maliyeti nedir ?

    Hayatımda çoluk çocuk olmadığına göre, devamlı kafamı kurcalayan içimde yanıp tutuşan bir şey var uzun zamandır.

    Yelkenli bir tekne ile alıp başını gitmek...
    Tabii ki bunun için cepte para olmadan, tam anlamıyla bir bilinmeze doğru yola çıkabilecek cesaretin de olması gerekiyor, ve bu bende var işte !

    Peki, bunun için ne ve ne kadar para gerekiyor ?

    Araştırmalarımda aşağıdaki tecrübe yazısını buldum;





    Her şeyden önce olmazsa olmaz bir şey var tabii ki: bir tane tekne.

    Bu teknenin ne kadara mal olabileceğini, nasıl bir teknenin uzun yol için uygun olduğunu ilerdeki yazılarımda paylaşacağım. Bu yazıda, şu anda bir tekneniz olduğunu varsayarak günlük giderleriniz için bir fikir vermeye çalışacağım.
    Sürekli tekrarlıyorum, tekneyle uzun yola çıkmayı basit bir seyahat olarak algılamayın. Tekne eviniz, siz de bu evle birlikte yer değiştiriyorsunuz. Dolayısıyla yapacağınız harcama şehirde sabit bir yerde yaşarken yapacağınız harcamadan çok farklı değil. Yaşamak için ne yaparsınız? Markete gider, yiyecek, içecek, temizlik malzemesi alırsınız. Hafta sonları ne yaparsınız? Kiminiz güzel bir restorana, kiminiz bir gece kulübüne, kiminiz de dağa, bayıra yürüyüş yapmaya gitmekten hoşlanır. Arada bir de üstünüze, başınıza giyecek almak için mağazaları turlarsınız. İşte, bütün bu alışkanlıklarınızı, yaşam biçiminizi dünyanın neresine giderseniz gidin, nasıl yaşarsanız yaşayın beraberinizde götürüyorsunuz. “Denizci, yelkenci” gibi genel tanımlamaları ben son derece yanlış buluyorum. Genel olarak girebileceğiniz tek tanım “insan” bence…
    Geçenlerde biri kalkmış, bir arkadaşa “sen daha iyi denizci olamamışsın, teknene sürekli misafir çağırıyorsun, denizci dediğin teknesinde yalnız yaşar” demiş. Adam kendi hayata bakış biçimini herkese dayatmak istiyor! Bir tekne alıp içinde yaşamaya, ya da bazen bir yerlere deniz aracılığıyla gitmeye karar vermişseniz, teknenizde her gün 25 kişiyle parti yapsanız da denizcisinizdir, hayatınız boyunca teknenize bir Allah’ın kulunu davet etmeseniz de…
    Biraz kendi tecrübelerimi paylaşayım. Ben şehirdeyken bir sürü hobiyle uğraşıyorum. Hafta sonları bir araca atlayıp farklı yerleri görmek benim için olmazsa olmaz bir yaşam biçimi. Bunun yanında gece kulüpleriyle, pahalı restoranlarla hiçbir zaman ilgim olmadı. Bu bana yoldayken nasıl geri döndü? Tekneyle limandan limana gitmek, sadece deniz kenarıyla kısıtlı kalmak beni tatmin etmedi. Bulduğum her fırsatta kimi zaman araç kiralayarak, kimi zaman toplu taşıma araçlarını kullanarak daha fazla yeri görmeye gayret ettim. Bunun yanında teknesini asla terk etmeyen, kıyı şeridini yıllar boyunca bırakmayan bir sürü insan gördüm. Bunun yanında bu insanların bir kısmı şartlar uygun olduğunda pahalı bir restorana gidip romantik bir akşam geçmeyi çok seviyorlardı.
    Bu tür farklı yaşam biçimleri bütçeyi ister istemez çok etkiliyor. Bu tür hesaplamalar için şehirde harcadığınızı hesaplamanız yeterli. Teknede basit bir yaşam için gereken aylık harcamaları iki kişi için aşağı yukarı şöyle sıralayabilirim:
    - Yiyecek, içecek, temizlik malzemeleri (aylık süpermarket alışverişi): 300 dolar;
    - Mazot (teknenin büyüklüğüne ve bulunulan yere göre değişir, ama 12 metrelik bir tekneniz ve 40 beygirlik motorunuz olduğunu, motoru da az kullandığınızı varsayıyorum): 100 dolar;
    - Arada bir dışarıda yeme, eğlenme: 200 dolar.
    Burada aylık 600 dolar gibi bir rakam çıkıyor. Bunu yıla dönüştürürsek 7200 dolar gibi bir şey çıkar. Tekneyi senede bir karaya alıp bakım yapmanız gerekiyor. Tüm boya ve temel tamir işlerini kendi başınıza yaptığınızı düşünürsek, en az 1000 dolar gider. Teknenin illa ki bir şeyleri arıza çıkaracak ve bunu değiştirmeniz gerekecek, bunun için de senelik 2000 dolar koyalım.
    Sıra geldi marinalara. Marina denen yat limanlarını dünyada turizm hizmetinin olduğu kısıtlı sayıda yerde bulabiliyorsunuz. Tekne içinde sürekli yaşayıp hareket halinde bulunan denizciler genel olarak bu az sayıdaki marinalara da fazla uğramazlar. Ama yine de arada bir canınız rahat bir ortam, suya dikkat etmeden duş alma olanakları isteyebiliyor. O yüzden ayda birkaç gün marinaya girdiğinizi varsayarak yıllık 1000 dolar da marina giderlerine koyalım.
    Sağlık harcamaları epeyce muallâk bir konu. Ben 3 senelik dünya turu boyunca iki defa diş hekimine, iki defa da doktora gittim. Sophie bir keresinde göğsündeki yumru nedeniyle çok genel bir kontrolden geçmek zorunda kaldı. Toplasanız, 3 senede iki kişi 500 dolardan fazla sağlık için harcamamışızdır. Ama bu genel bir kural değil elbette. Çok sağlamcıysanız uluslar arası geçerliliği olan bir sağlık sigortası yaptırmalısınız. Bu da kapsadığı tedavi şekline göre çok değişiklikler gösteriyor. Diyelim ki oldukça sağlıklısınız ve sadece kaza ya da ağır hastalık durumunda yatarak tedavi poliçesini aldınız. Bunun için sizden iki kişi için yıllık 2000 dolar gibi bir rakam alacaklardır.
    Teknenin yelkenlerini ortalama 3 senede bir değiştirmeniz gerekecek. Bu boyda bir teknenin yelkenleri, Tayland’da bile yaptırsanız 6000 doların altına mal olmaz. Bunu yıla indirgerseniz 2000 dolar yıllık yapar.
    Tekne sigortasına gelince… Sigorta şirketleri okyanuslara açılan teknelere sigorta yapmak istemiyor. Ben birkaç tane kitabına uydurup bu sigortayı edinmiş tekne gördüm, ama çok fahiş primler ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu yüzden tekne sigortasını harcamalara koymuyorum. Çok sağlam bir tekneniz olması, dikkatli planlama, navigasyon ve demirleme en büyük sigortanız olacak.
    Şimdiye kadar söylediklerimizi alt alta topladığımızda 15200 dolar buluruz. Hesaplarımızın dışında çıkabilecek şeylere, arızalara karşı da 2000 dolar, iki kişi için giyecek harcamalarına da 1000 dolar koyarsak yıllık 20200 dolar gibi bir şey çıkar. Bunu aya çevirirsek, demek ki elinize ayda 1500 – 2000 dolar civarında bir para gelebiliyorsa 12 metrelik bir tekneyle 2 kişi okyanuslara açılabilirsiniz. Ayda 2000 – 2500 dolar geçiyorsa oldukça rahat eder, senede bir yurda uçakla gidip gelmeyi bile düşünebilirsiniz.
    Yukarda yaptığım hesap çok genel bir ortalama. Kalkıp bir seneyi Fransa, İtalya sahillerinde geçirmeye karar verirseniz bu rakamı en az üçle çarpmanız gerekir. Yok, Güney Amerika’nın balta girmemiş ormanlarında kaybolmak ister, bir sene boyunca insan yüzü görmek istemezseniz bunu üçe, hatta beşe bölmelisiniz.
    Teknenin boyu da önemli elbette. Bu hesapları 12 değil de 10 metrelik bir tekne için yaparsanız teknenin yıllık masrafı yarı yarıya azalır. Ama tekne çok küçük olursa, mutfakta iki büklüm yemek yapmak zorunda kalıyorsanız, bu sefer de karadayken, fırsat buldukça dışarıda yemeye çalışıyor insan. O zaman ister istemez restoran masrafı bütçeye ekleniyor. Buna dikkat edildiğinde 9 – 10 metrelik bir tekneyle aylık harcamaları 1000 – 1500 dolarlara indirmek mümkün olabilir.
    Eğer arada bir yurdunuza uçakla dönmek istiyorsanız bulunduğunuz bölgeden uçakla gidiş gelişi de bütçeye koymalısınız. Benim bütçem buna elvermediğinden ben 3 senelik tur boyunca hiç yurda gelip gidemedim.
    Tabii diyeceksiniz: “çalışmadan biz bu kadar parayı nereden bulalım?” Uç noktadan bir örnek vereyim. Samoa’da atmışlı yaşlarının sonunda Kazak bir denizciye rastlamıştık. Adam evinin balkonunda ürettiği kontrplak üzerine elyaf kaplama, 5 metrelik teknesiyle dünya turu yapıyordu. Eline geçen yegâne para emeklilik maaşıydı, o da altı üstü 100 (yüz) dolardı… Adamcağız parasızlıktan teknesine minik de olsa bir bot alamamış, demir yerinden kıyıya her defasında yüzerek geçiyordu. Bize çok sefalet çekiyormuş gibi gelen bu kazak denizci durumundan hiç şikâyetçi değildi. Bu yaşına kadar hayalini kurduğu şeyi yapıyor olmaktan dolayı son derece mutlu ve gururlu bir hali vardı.
    Anlayacağınız, yukarıda verdiğim rakam sizin hayal gücünüze ve yaşam standardınıza göre çok aşağılara inebilir. Çalışmadan para kazanmanın en akla yatkın yolu emekli olmak. Türkiye’de emekli maaşları pek bir şeye benzemiyorsa da iki kişinin maaşıyla bir şeyler yapmak mümkün. Hele bir eviniz varsa yola çıkarken bunu kiraya verebilirsiniz. Bu durumda elinize hesabını yaptığımız rakamlar geçebilecektir. Benim gibi çok sabırsızsanız ve emekliliği bekleyemiyorsanız, elinizde yeterli paranız da yoksa iki alternatifiniz var: ya şartları çok zorlayacak ve sponsor bulacaksınız, ya da yolda çalışıp para kazanacaksınız.
    Bugünlerde her tekne sahibi bir sponsor bulup denize açılmayı düşünüyor. Fakat unutmayın ki sponsorluk aslında bir reklam faaliyetinden başka bir şey değildir. Size maddi destek sağlayacak olan firmaların kendi adlarını medyada görmekten başka bir beklentisi yoktur. Medyaya nasıl çıkacaksınız? Artık sıradan bir hal almış olan “yelkenli tekneyle dünya turu” gibi kavramlarla medyanın ilgisini çekme şansınız yok. Başka şeyler bulmanız gerekecek. Medya “ilk” lafını çok sever. Ben “Türkiye’de ilk solo dünya turu” kavramıyla başladım, yolda “Macellan Boğazı’nda ilk Türk” kavramına çevirdim, bunlar doğal olarak medyanın ilgisini çekti. Medyanın ilgisini sadece yaptığınız şeyle çekmek yetmez, bunu göstermeyi de bilmeniz gerekiyor. Öyle bir niyetiniz varsa fotoğraf, video kurslarına gitmenizi ve görsel medyaya odaklanmanızı tavsiye ederim.
    Yoldayken çalışıp para kazanma hayal gücünüzün ve kabiliyetinizin sınırları içinde olan bir şey. İyi bir müzisyenseniz yol boyunca restoranlarda, barlarda çalışabilirsiniz; elinizden tekne onarımıyla ilgili çok iş gelebilir, bunu marinalarda paraya çevirebilirsiniz; doktorsanız uzak yol denizcilerinin yoğun olduğu limanlara gidebilir ve onlara servis verebilirsiniz; teknenizle uzun okyanus geçişlerinde charter yapabilirsiniz; bilgisayarı çok iyi biliyorsanız tekne camiasına vereceğiniz servis sizi yaşatacak kadar para kazandıracaktır. Bu listeyi hayal gücünüzü kullanarak uzatmak tamamen sizin elinizde...

    Hakan Öge

  2. #2
    Üye
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2014
    Mesajlar
    919
    önce teknenizin olduğunu varsayıyorum dedi gerisi koptu
    önce tekne..
    son 3 yıldır tekne tatillerinden sonra ebru ile aklımıza iyice yerleşti...2 sene içerisinde bizi fethiye çevresinde teknemizde (başta ufak olacaktır) bizi ziyarete gelebilirsiniz...

  3. #3
    Üye Excalibur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.ubat.2015
    Nereden
    Istanbul - Izmir
    Mesajlar
    276
    Birileri yelken ve deniz diyorsa mecliste bir kac kelime yazmadan, soylemeden duramiyacagim asikar dir (denizci&mimar) olarak.

    Bir ayagim kara, bir ayagim deniz. Her turlu yelkenli gezi - y.egtim - bakim - onarim - alim - satim operasyonlarini devamli yasayan farkli boylarda yelken hayati yasayan biri olarak bu dunyaya adim atacak arkadaslara her turlu dogru destegi vermek isterim.

    Onceden yelkeni yasamis deneyim sahibi olanlar veya hic deneyimi olmamis olanlar ve hala yasayanlar vadir aramizda.

    Lakin Hep resimlerdeki gibi ic cekerek bakip hayalini kurdugumuz veya arkadasimizin teknesi ile bir hafta cazibesi full atraksiyon bir yolculukla damardan giren yelken ,deniz, ozgurluk aski veya paramiz olcusunde cok genc istedigimiz boyda kiralayip dolastigimiz gibi degildir.., tekne sahibi olmak, hatta yelkenli sahibi olmak.

    Aslinda yelkenli tekne bir yasam bicimi, kulturudur. Cocuk gibidir.... Ustunde is hic bitmez, sabaat etmek ve sabirli olmak esastir. Karadan gordugumuz sulari yara yara giden, funda demirde istrahate cekilmis denizci dostlar halbuki ne denizlerden kazasiz belasiz gelmistir de bir ohh cekerken bizim uzaklardan gordugumuz essiz manzara bize baska, yasayana baskadir.
    Nitekim denizin sakasi da asla yoktur. Guzel gozuken deniz duz ve ruzgarsiz ambiansi ardinda korkunc bir canavara da sik, sik donusur.

    Sorumluluk, devamli ilgi alakaya aciktir. Can ve mal guvenligini sogukkanli olup ilk sirada stress ile mucadele gerektirir...hava eser, hava patlar, hava kacak yapar, halat kopar, demir tarar, yelken yirtilir, su deposu bosalir, dumen kilitlenir, yolda pervaneye birsey dolanir.
    Bu olumsuz gibi gozukenler disin da iyi bir hava ile istanbuldan bodruma bi bakmissiniz gelivermissinizdir. Birbirinden guzel koylar, yeni yerler, heyecanlar hele deniz dostluklarida tadindan yenmez. Bir yardimlasma bir paylasim. Karada kapisini calamadiklariniz ama denizde centilmence bir guzellikle bir arada olunur.

    Maalesef Turkiyemizde konfor maalesef insanlarin deniz uzerinde boy orantisi ile soz konusu olup tekne buyudukce artan konfor ile denizden uzaklasiyor. Halbuki yurt disinda 10mt alti tekneler fazlaca ve Dunya denizlerinde dolasirken, bizde tam tersi.... Hele ilk tekne sahibi olacak,arkadaslar ilk basamaklara cikmadan daha buyuk, daha konforlu teknelere yoneliyor, sonuc olarak limanlarada pontonlara bagli ancak duz havada cesaret edip seyre cikmaya calisan veya havuzlukta cayini yudumlayan ve teknesini yikayanlari goruyoruz.

    Deniz, yelken tecrube ister, iyi uygulayabilmek icin cok okumak, iyi ogrenmek ve tatbik gerekir. Iyi bir usta,iyi bir yelkenci, iyi bir metrolojist, iyi bir marin motorcu, armaci, ahci, iyi dalgic, ilk yardim iyi olmak icin boyle gider..

    Cunku palamari lacka edip yol verdiginizde artik ekipmaniniz,kumanyaniz, suyunuz, elektriginiz donanim ve bilginizle basbasasiniz. Taki tekrar aborda olasaya kadar.

    Teknede devamli yasamak ile yasamayi hayal etmek arasinda keskin buyuk farklar vardir. Cok buyuk butcelere sahip olmadan gunumuz kosullarinda orta sinif bir arabayla gerekli donamida tekne almak beklentilerinizle orantili mumkundur.

    Acikca kamp ve doga kosullarini benimseyen arkadaslar icin fazlaca elverisli Neden mi diyeceksiniz? Kisitli su, kisitli yakit, kisitli kumanya ve kisitliyasam mahaliyle size ancak cevap verebilir.

    Oncelikle tekneyi satin almak yasanacaklar icin en kolayidir. Ekonomik acidan ilk onemli nokta baglama, barinmadir. Marinalar, limanlar veya barinaklar. Istanbul da ne kadar zor yer bulundugunu bilenler bilir. Marina ucretleri ise almis basini gidiyor birkac yil icinde ikinci tekne parasi verirsiniz.Ustelik tekne almak kolay ama satmak bir o kadar zordur, sakin araba gibi dusunmeyin. Bazi teknelerin satisi bir kac yil surebilir

    Yeni tekne alacak veya almayi dusunenler.....kalem kagidi alip

    Ne amac ile alicam.?
    Ne sureyle kullanacagim?
    Kac kisi kullanacagim?
    Hangi denizlerde seyirde kullanacagim?
    Devamli mi yasiyacagim?
    Haftasonu? Gunluk mu seyirlere cikacgim?
    Tekneyi nereye bagliycam?
    Teknenin rutin giderleri icin butcem ne kadar?

    Az cok bahsettigim konulara hazirim diyorsaniz, ikinci bolume gecelim.

    Saglicakla kalin
    denizci&mimar ile YDS
    https://m.youtube.com/watch?v=7Oiwxo8SYLs

  4. #4
    Üye FuatD - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.ubat.2015
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    856
    Kaptan paylaşım için teşekkürler, söylediklerinin tamamına aynı analizleri yapmış bir yelkenci olarak katılıyorum video da süper olmuş eline ve başına sağlık benim videolar kamera tek elimde olduğu için bunun kadar güzel olmuyor bundan edinmek lazım

  5. #5
    Üye
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2014
    Mesajlar
    919
    ömür harika yazmışsın...
    öyle alıp başımı gidicem demek olmuyo...iyi planlama, sabır, sorumluluk...
    bu başlık altında bize bilgiler vermeye devam edersen çok sevinirim
    sevgiler

  6. #6
    Üye Monachus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Mart.2014
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    270
    İki senedir bir yarış takımındayım; insan bunalınca gerçekten "yeter yahu, nedir bu çektiğim, alayım bir tekne vs..." diyor ama göründüğü kadar kolay değil, gerçekten fedakarlık, bilgi, tecrübe vs. istiyor teknede yaşamak ya da uzun süre geçirmek.. Fakat öyle aşırı zor da değil, önemli olan öğrenmeye aç olmak, durmadan tecrübe yaşamaya hazır olmak, denizden saygı çerçevesinde "korkmak" ve her fırsatı değerlendirmek... Gerisi maddiyata bakıyor, o da ülkemizde ve bazı ülkelerde marina tercih edildiği takdirde oldukça pahalı... Alargada & basit ama güvenli iskelelerde bağlı kalmaya odaklanmak çok faydalı olabilir....

  7. #7
    Üye Umami - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2014
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    345
    Tekne sahibi olmadan da dünyayı dolaşabilme imkanı var aslında, hatta dolaşırken para bile kazanılabiliyor. Freighter travel denilen bazen beleş/bazen de çok cüzi bir ücretle nakliye gemilerinde limandan limana/cross atlantic/continental tarzı seyahat edebiliniyor. Ülkemizde fazla bilinen bir konsept değil ama Avrupa ve Amerika'da çok yaygın olduğunu biliyorum. Bildiğim kadarıyla gemici karnesine de ihtiyaç yok eğer gemide çalışmayı istiyorsanız. Tabii 10mt'lik yelkenliyle okyanusu geçmek var bir de 250mt kargo gemisiyle geçmek var, ikisi de ayrı bir deneyim olacağı kanısındayım.
    Bozuk değilse tamir et, ihtiyacın olduğunda çalışmayabilir.
    Bir Land Rover Atasözü

  8. #8
    Moderator Han Solo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.Mart.2014
    Nereden
    istanbul
    Mesajlar
    6,285
    ömür güzel anlatımın için çok teşekkürler..aramızda yelkene en yakın ejder var kafaya koyduğunu yapıyor...son 6 yıldır ne dediyse yaptı hedef odaklı adam...merakla takipteyiz...



    GEZE GEZE BU GEZE-GEN BİTMEZ

    tüm videoları 720p veya 1080p olarak seçerek izleyin...

  9. #9
    Moderator Beatrix - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2014
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    2,427
    Ömür, Fuat ve Çetin' e aydınlatıcı katkılarınızdan dolayı teşekkürler...

    Ama, esas konumuz salt tekne almak, tekne sahibi olmak veya çalışmaya devam edip teknede yaşamak değil…., yaşamın geri kalanını kapsayan bir seyir; dünya seyahati.

    Gerçekleştirebilmek için bol boş zamana ihtiyaç var, yani en az 2 yıl ayrılabilmeli.
    Kaldı ki 2 yıl da çok az bir süre, (yolculuğu tamamlamak için neredeyse kendimi yarışıyor hissederim...) Mantıklı rahat zaman dilimi 4-5 yıl olmalı, ki onu da geç; hayatımın geri kalanı olmalı…. Kısaca vaktim ve yeterli param olmalı, tabi birde geride bırakılacak bağlar ve takıntılar olmamalı.

    Eğer yola çıkabilmek için bir takım özellikleri kendinde bulabiliyorsan ,en ağır koşullarda kendi kendine yetebileceğine dair güveninin tamsa, kendini hazır hissediyor ve tam da zamanının geldiğine inanıyorsan…. Evet ! bu işler “alıp başımı gideceğim” düşüncesi ile başlar. Tıpkı yıllar önce ani bir kararla tüm kurulu düzenimi, işimi, ailemi bir anda bırakıp sırt çantamı sırtıma yükleyip 1,5 yıl boyunca backbackers olarak Avustralya kıtasını dolaştığım gibi…

    Tabi ki başlangıç eğitimi almalı, kurslara gezilere katılmalı, mümkün olduğunca tecrübe kazanmalı, bu konuda bol bol kitaplar okumalı, ama yola çıkmak için inceden inceye uzun uzun plan ve programlara dalıp sabır taşına giriştiğim sürece başlama cesaretimden kayıp veririm gibi geliyor bana….
    Tabi bir de şans var… o şans ta doğru yol arkadaşı; eşim.
    Eğer zaten baştan tam uyum, saygı, sevgi ve güven yoksa ilişkinin deniz ortasında bitivermesi kaçınılmaz olabilir. Şimdilik şanslı gibiyim gibi…
    Bir avantaj da yaş. Öyle ya, dünya denizlerinde karşılaşılan insanların yaş ortalamaları bir hayli yüksek, daha tecrübe sahibi olduklarından değil, "yeter artık, buraya kadar !" diyip her şeye rest çekebilmelerinden…

    Yanımızda birkaç iyi derecede lisanımız da varsa, olacak bu iş herhalde….

    Yine de görünen en fazla 5 yıl sonra...

  10. #10
    Üye FuatD - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    28.ubat.2015
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    856
    Alıntı Beatrix Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ömür, Fuat ve Çetin' e aydınlatıcı katkılarınızdan dolayı teşekkürler...

    Ama, esas konumuz salt tekne almak, tekne sahibi olmak veya çalışmaya devam edip teknede yaşamak değil…., yaşamın geri kalanını kapsayan bir seyir; dünya seyahati.

    Gerçekleştirebilmek için bol boş zamana ihtiyaç var, yani en az 2 yıl ayrılabilmeli.
    Kaldı ki 2 yıl da çok az bir süre, (yolculuğu tamamlamak için neredeyse kendimi yarışıyor hissederim...) Mantıklı rahat zaman dilimi 4-5 yıl olmalı, ki onu da geç; hayatımın geri kalanı olmalı…. Kısaca vaktim ve yeterli param olmalı, tabi birde geride bırakılacak bağlar ve takıntılar olmamalı.

    Eğer yola çıkabilmek için bir takım özellikleri kendinde bulabiliyorsan ,en ağır koşullarda kendi kendine yetebileceğine dair güveninin tamsa, kendini hazır hissediyor ve tam da zamanının geldiğine inanıyorsan…. Evet ! bu işler “alıp başımı gideceğim” düşüncesi ile başlar. Tıpkı yıllar önce ani bir kararla tüm kurulu düzenimi, işimi, ailemi bir anda bırakıp sırt çantamı sırtıma yükleyip 1,5 yıl boyunca backbackers olarak Avustralya kıtasını dolaştığım gibi…

    Tabi ki başlangıç eğitimi almalı, kurslara gezilere katılmalı, mümkün olduğunca tecrübe kazanmalı, bu konuda bol bol kitaplar okumalı, ama yola çıkmak için inceden inceye uzun uzun plan ve programlara dalıp sabır taşına giriştiğim sürece başlama cesaretimden kayıp veririm gibi geliyor bana….
    Tabi bir de şans var… o şans ta doğru yol arkadaşı; eşim.
    Eğer zaten baştan tam uyum, saygı, sevgi ve güven yoksa ilişkinin deniz ortasında bitivermesi kaçınılmaz olabilir. Şimdilik şanslı gibiyim gibi…
    Bir avantaj da yaş. Öyle ya, dünya denizlerinde karşılaşılan insanların yaş ortalamaları bir hayli yüksek, daha tecrübe sahibi olduklarından değil, "yeter artık, buraya kadar !" diyip her şeye rest çekebilmelerinden…

    Yanımızda birkaç iyi derecede lisanımız da varsa, olacak bu iş herhalde….

    Yine de görünen en fazla 5 yıl sonra...
    Abi Osman Atasoy söyleşisini paylaşmıştım, biz de onunla bu konuyu uzun konuştuk sonuçta Hakan Öge ile aynı fikirde o da ayda 1.500-2.000 dolar arasında bir maliyet ve iyi bir tekne ile en az 3 yılda bir dünya seyahati mümkün diyor.

    Bundan 15 yıl kadar önce Sadun Boro'nun kitabını okuyunca bende de aynı hisler oluşmaya başladı, şimdi olgunluk aşamasında, benim de hedefim 15 yıl sonra palamarı çözmek bakalım göreceğiz.

  11. #11
    Üye Monachus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Mart.2014
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    270
    Dar alanda uzun zaman birlikte yaşamak zorunda olmak zor iş, aynı amaca odaklanmış karı koca en iyi kombinasyonmuş galiba, şimdiden iyi seyirler dileyeyim, rüzgarınız kolayına olsun
    Tekne en fazla iki kişinin zorlu şartlarda ( sadece fırtınayı vs. kastetmiyorum ) abrayabileceği donanıma ve büyüklüğe sahip oldukça çok keyifli olacaktır... Üstelik okyanus geçmenin görece kolay rota ve sezonları varmış yani seçilen rota da önemli ama sonuçta hepsi "off-road"

  12. #12
    Moderator Beatrix - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2014
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    2,427
    Bu işin en zor yanı başlangıcı ;
    Karar verdikten sonra, yıllardır karada sahip olduğunuz bağlara (iş ve aile ilişkileri, sosyal ilişkiler) bir nokta koyabilmek” ve halalatları salıp yola çıkabilmek..., gerisi kendiliğinden geliyor...
    Yola çıkmak için “herşeyin dört dörtlük olmasını beklemek” başlangıca caydırı olabilir...
    Temel gereklilikler sağlandıktan sonra, gerisi yolda tamamlanabilir.

  13. #13
    Üye Excalibur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.ubat.2015
    Nereden
    Istanbul - Izmir
    Mesajlar
    276
    Rica ederim...

    Elimizden geldigince dogru ve yanliskari seyir sonrasinda ogrenci arkadaslara gostermenin de bir yolu oluyor.

    Buarada sitede denizci ve yelkenci dostlari bubaslik altinda tanimak guzel oldu.
    denizci & mimar -
    Deniz Ticaret Gazetesi / broker/ yelken eğitim/renovasyon.

  14. #14
    Üye Excalibur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.ubat.2015
    Nereden
    Istanbul - Izmir
    Mesajlar
    276
    .
    Alıntı Dragon Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ömür harika yazmışsın...
    öyle alıp başımı gidicem demek olmuyo...iyi planlama, sabır, sorumluluk...
    bu başlık altında bize bilgiler vermeye devam edersen çok sevinirim
    sevgiler
    Tesekkur ederim Ejder,

    Sonsuz bir derya, Aslinda hersey 3 kolay ana unsurda toplaniyor. Tekne, deniz, insan.
    Elbette gozuktugu kadar kolay degil. Karar verip adim atmak en zoru ama bu asamadan sonra istek ve arzular sekilleniyor ve zaman icinde gerceklerle basbasa kaliyor .

    Mert baskanin dedigi uzere sormak istedim, yelken ile ilgili neler var hayatinda
    denizci & mimar -
    Deniz Ticaret Gazetesi / broker/ yelken eğitim/renovasyon.

  15. #15
    Üye Excalibur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.ubat.2015
    Nereden
    Istanbul - Izmir
    Mesajlar
    276
    [QUOTE=Han Solo;24692]ömür güzel anlatımın için çok teşekkürler..aramızda yelkene en yakın ejder var kafaya koyduğunu yapıyor...son 6 yıldır ne dediyse yaptı hedef odaklı adam...merakla takipteyiz...


    Rica ederim Mert,

    Ozellikle Yelken insana zamk gibi yapisan bir tatli bela. Ne onunla olur ne onsuz.
    Umarim vesile olabilirim
    denizci & mimar -
    Deniz Ticaret Gazetesi / broker/ yelken eğitim/renovasyon.

  16. #16
    Üye Excalibur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.ubat.2015
    Nereden
    Istanbul - Izmir
    Mesajlar
    276
    Alıntı Beatrix Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ömür, Fuat ve Çetin' e aydınlatıcı katkılarınızdan dolayı teşekkürler...

    Ama, esas konumuz salt tekne almak, tekne sahibi olmak veya çalışmaya devam edip teknede yaşamak değil…., yaşamın geri kalanını kapsayan bir seyir; dünya seyahati.

    Gerçekleştirebilmek için bol boş zamana ihtiyaç var, yani en az 2 yıl ayrılabilmeli.
    Kaldı ki 2 yıl da çok az bir süre, (yolculuğu tamamlamak için neredeyse kendimi yarışıyor hissederim...) Mantıklı rahat zaman dilimi 4-5 yıl olmalı, ki onu da geç; hayatımın geri kalanı olmalı…. Kısaca vaktim ve yeterli param olmalı, tabi birde geride bırakılacak bağlar ve takıntılar olmamalı.

    Eğer yola çıkabilmek için bir takım özellikleri kendinde bulabiliyorsan ,en ağır koşullarda kendi kendine yetebileceğine dair güveninin tamsa, kendini hazır hissediyor ve tam da zamanının geldiğine inanıyorsan…. Evet ! bu işler “alıp başımı gideceğim” düşüncesi ile başlar. Tıpkı yıllar önce ani bir kararla tüm kurulu düzenimi, işimi, ailemi bir anda bırakıp sırt çantamı sırtıma yükleyip 1,5 yıl boyunca backbackers olarak Avustralya kıtasını dolaştığım gibi…

    Tabi ki başlangıç eğitimi almalı, kurslara gezilere katılmalı, mümkün olduğunca tecrübe kazanmalı, bu konuda bol bol kitaplar okumalı, ama yola çıkmak için inceden inceye uzun uzun plan ve programlara dalıp sabır taşına giriştiğim sürece başlama cesaretimden kayıp veririm gibi geliyor bana….
    Tabi bir de şans var… o şans ta doğru yol arkadaşı; eşim.
    Eğer zaten baştan tam uyum, saygı, sevgi ve güven yoksa ilişkinin deniz ortasında bitivermesi kaçınılmaz olabilir. Şimdilik şanslı gibiyim gibi…
    Bir avantaj da yaş. Öyle ya, dünya denizlerinde karşılaşılan insanların yaş ortalamaları bir hayli yüksek, daha tecrübe sahibi olduklarından değil, "yeter artık, buraya kadar !" diyip her şeye rest çekebilmelerinden…

    Yanımızda birkaç iyi derecede lisanımız da varsa, olacak bu iş herhalde….

    Yine de görünen en fazla 5 yıl sonra...
    Evet Ergun bey agbeyim....)

    Dunya seyahati de olsa, hayatimizin sonuna kadar tekne de de yasasak, veya kah teknede kah karada devam etsek te yol ayni yol. Iyi kotu amacimizi belirliyerek alacagimiz tekne baslangic olacagindan tabiri caizse akan nehire atlamak sart. )

    Tecrube ise..... Ucu bucagi yok, denize her cikis bir tecrubedir. Hakkiya yapan kimsenin kimseden bir ustunlugu yok. Her deniz dostu, okuyup ogrenip, kendini gelistirdigi surece ve tecrubelerini artirdikca en meshur yelkencilerin seviyesine de cikabilir.

    En onemli konulardan biri teknede CAN yoldasimiz.
    Esimiz olur, dostumuz olur, cocugumuz olur, is arkadasimiz olur hic fark etmez veya aileden cok yakinlsriniz ile denize bir gece ve uzeri konaklamali cikacaginiz seyirde simdiye kadar hic taniysmadiginizi fark edebilirsiniz. Sorumluluk, gorevler ve baski arttikca kisilik halleri birr birrr dokulur ortaya cikar da sonra Icinizden dersiniz ne oluyoruzz.
    Tekne bu ortami 24 saat icinde gosterir. Ya tatli gider, ya da aci biter ) Veya kisa zamanda tanimak istediginiz kim varsa kidilik analizini hooop cikarti verir.

    Bu yuzden yol arkadasi son derece hayati sorumluluk tasir. Bu kismi biraz acalim mi ;
    Acalim cunku cok muhim ozellikke hanimlarimiz icin.....

    Allaha sukur bende bu konuda sanslilardanim, yanliz sansli olmayanlsrimiz da bir hayli fazla.
    Tekne satin aldigimiz bir kac musterim ve esraftsn bazi yakin tanidiklarim, maalesef esleri denizi tekne yasamini karsidan olumlu ve kararli satin almalari sonrasinda.... seyirleri benimsiyemiyen, endise ve korkuya kapilip hic tekneye binemiyen veya binip te sadece duz yatik havalarda sevgili esi kiramasin diyerek binen insan manzaralari azimsanmiyacak kadar fazla. Ozene, bozene teknesini yapmis, yaptirmis bin bir hevesle, hayal etmis 50,000 TL olur 200,000 euro olur hayali kursaginda kalanlar var.

    Diger baska konu cesitli cusselerdeki fiziki yapimizdan dolayi bir de deniz tumasi olsyi var, Ne kadsr kulak arkasi etsek te ) Var.

    Bu yuzden diyeceksiniz ki....... Eeeee biz Marmariste, Gocrkte vbg. gulette kaldik bir hafta veya Bareboat charter. Yok arksdaslar, bir fiil kendinize ait ortamda uygulama olmadan zor. Veya satin almayip sik sik tekne kiralamak ki Tekne satin almadan tahlil etmek gerek. Cunku satin almak her daim en kolayi.

    Gelelim yine CAN yoldasimiza..... Eslerimiz oldugunu dusunerekten size receteyi sunuyorum.
    Uzun vadede ya tekne kiralamak
    veya
    Cokk yskisikli olmayan. Oyle buyuk paralar vermeden boyu ile de mutevazi yelken teknesi alip hayalimizdeki yapmayi dusunduklerimizi hayata gecirmenin de ekonomik yolu ufak bir tekne almak. Bize tum eksiklerinizi gosterip, tecrubelerimizi artirmaya, denizi daha iyi tanimaya sebep olacaktir.

    Hadi diyelim tekneyi aldik. Esimizin korkulari bize anlatamadigi endiseleri olabilir..Sevsede sevmese de sevgili esimiz icin oncelikle cok sabir sart.
    Oyle hmen palamari lacka edip, yelkrn fora olmiyacak.....Sabir
    Iyi havalarda limanda devamli bagliyken.....Onceleri havuzlukta en az bir kac kez ziyaret.
    Yine iyi havalarda limanda birkac kez havuzluk ve kamaraya mahallere giris
    Yine iyi havalarda..limanda birkac kez .kamarada yemek yapilmasi devaminda gece de kalinmaya baslanmasi
    Yine iyi havada artik motor sesi ile hazir olup liman agzinda sadece motor seyri baslangici ve donus
    Yine iyi hsvada liman onunde fundademir ve kamarada yemek isleri

    Bu sabri gosterip yol alirsaniz denizden korkmadan, dogru sekilde sevdirmenin tek guzel yolunun bu oldugunu goreceksiniz.
    Yine iyi havada ilk yelkenlerin fora edilerek sakin bir havada yelkenle tanisma

    Sakin hemen tekneniz ile denize acilip bir de sert ruzgarli gunlerde her turlu action hareketler yapmayiniz. Hayatinizin hatasi olu verir..
    denizci & mimar -
    Deniz Ticaret Gazetesi / broker/ yelken eğitim/renovasyon.

  17. #17
    Üye
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2014
    Mesajlar
    919
    çok güzel gerçekten bilgiler...devamını sabırsızlıkla bekliyorum..
    şöyle söleyeyim ki deniz çocukluğumdan buyana vazgeçemeyeceğim tutku..keza şanslı kişilerdenim ki eşim de öyle..taka ile 1 hafta kayaköy civarında yaptığımız tatil ile başladı...sonrasında gulet sonra yelkenli...şuan deli sorular var ve inan sen bu sorularıma yanıtlar veriyosun Ömür hocam..para kısmı önemli tekne almak küçükten ve zarar etmeyerek vs vs...ama senin yönlendirmelerine ihtiyacımız olacak..
    ilk sorum nerden başlayacağım...şuan istanbuldayım ve 2 sene içinde fethiyeye taşınma planlarım var...bu 2 senelik süreçte neler yapmalıyım...kaptanlık ehliyeti vs vs...sıfırdan başlayacak , çok inatçı , kafaya koyduğunu yapan bi adama anlat...dinliyorum
    sevgiler

  18. #18
    Moderator Han Solo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03.Mart.2014
    Nereden
    istanbul
    Mesajlar
    6,285
    ilgiyle takipteyim...kılavuz bilgiler için çok teşekkürler..
    GEZE GEZE BU GEZE-GEN BİTMEZ

    tüm videoları 720p veya 1080p olarak seçerek izleyin...

  19. #19
    Üye Monachus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05.Mart.2014
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    270
    Teknede uzun zaman geçirmek pek öyle kolay değil, bu sevginin kış aylarında da test edilmesi gerekir... Tavsiyem rüzgarı bol, ıslak bir havada bir kaç saat boyunca ısrarla yelken yapmaktır Hatta alargada geceleyip o nemli soğuğu iyice tecrübe etmek çok faydalı olabilir

  20. #20
    Üye Excalibur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.ubat.2015
    Nereden
    Istanbul - Izmir
    Mesajlar
    276
    Yazacak, anlatacak, konuşacak o kadar çok detay var ki... Lakin Az buçuk fazla detaya girip sizi de sıkmadan şöyle bir bilgi sahibi olalım isterim, işi bilenler müstesna.


    Herkesin gönlünde, hayalini kurduğu şartlarına göre satın almayı düşündüğü, istediği boy marka ve dizayna sahip bir yelkenli veya teknesi vardır.


    Dergilerde gördüğü işte bu dediği veya marina karsında oturup cayını yudumlarken ahh çektiği, bir kafede heyecan içinde o an denizde seyir halinde fırişka yelken gözünü alamadığı yada boat fuarında çok beğendiği yakınen inceleme fırsatıyla duşlerinin adını koymak istediği bir tekne, yelkenlisi vardır.


    Tekne sahibi olmak mı eee hadi buyrun bakalım.

    Denizi seven, üstünde vaktini eşi ile dostları ile paylaşmayı arzulayan farklı maceralara yelken açmayı hedefliyen öğrenci arkadaşlarım ve tekne almak isteyen müşteriler eğtim alsın, almasın öncelikle almayı düşündükleri teknenin dışı ile dış görünümüyle ilgilenmekte ; şöyle marka olsun, jon jonlu yakışıklı olsun, büyük olsun, rahat olsun, gosterisli olsun, çift dümen olsun, elektrikli vinç olsun, modeli yüksek olsun ) kısaca dış görünüşü ilede girdiği sularda merak uyandıran düşüncelerle yola çıkıyorlar.

    Maalesef göremedikleri, bilmedikleri atladıkları çok fazla detayı kulak arkası ediyorlar.... Sonra kullanamıyor, seçimlerinden dolayı pişman oluyorlar .

    Neden yanlış olsun ki. Dış görünüm elbette önemli mutluluğumuz.


    Fakat tekneyi bütün değerlendirmeli, lakin bilmeyen veya bildiğini zanneden GÖZ aldandığı pek çok gizli detayı atlayıp cazip olanları görüyor. Gözden kaçırdıkları kullanımı, giderleri, eksikleri, ekonomi olarak kısa zamanda geri dönüyor.

    Gerçek denizci, yelkenci adamın gözünden bakış açısı da iki türlüdür.


    1-)Birincisi heves etmiş bi zaman içinde kendini denizde, teknesinde bulmuş,tecrübe sahibi olmuş alıcılar....
    Salt kullanıcıdır evet tecrübelidir, denizde çok seyir suyu geçmiştir karinasından bakar, bakar, bakar ama tam göremez, çünkü eli sadece dümene degmiştir, yani teknesinin veya teknelerinin tüm işlerini genellikle bugüne kadar yaptırmıştır. Yapmaz, yaptırır seklinde...

    2-)Diğeri ise mayasıyla hamuruyla eline bulaşmıştır her bir parçası, detayı, kah denizde kalmıştır, teknesinde hamur dövmüş hayat tarzı olmuştur ve ilk bakista motoru, gövdeyi, arması ,selviçeleri, donanımı, formu, yelkenleri,donatısı, nerede kullanıldığı , hangi amaç ile kullanıldığı bir bütünü ile değerlendirir. Tekne yaşlı da olsa genç te olda fark etmez. Yol teknesi mi? Yatan tekne mi? Kara da veya Deniz de mi? Bayrağı, bağlama limanı vbg uzar gider.
    Her bir detay size ele verir. Teknenin alınıp alınamıyacağı veya pazarlık konusunu, listeye yazacağınız masraf listesi de bir bir olup çıkar,

    Söyle bikaç kısa bilgimiz olsun ki az da olsa aşina olalım tekneler hakkında

    1-)Motor agirlikli yelkenliler: deplasmanı, tonajı fazla genellikle yuksek bordali motor gucu yuksek yelken donanimi yeter olup daha stabil, kokpit dumen dolap sistemi bazi dizayn teknelerde hem icerde, hem disarda kullanima olanak saglar. Bu sekilde gidebilecegi yol teknesi olarak yapılmış iç hacmi daha fazla olup Motor ilk sırada, yelkenler yardımcıdır. Ahşap, Saç, Fiber malzemeli...Guletler gibi

    2-)Yelken teknesi: freebord dusuk narin govdeli, su kesmi derin farkli salma dernlikleri ile iceriden, disaridan motor secenekli, centeral, kıç kullanımlı veya kamarasiz olamakla beraber hem yarış,hem eğtim, hemde hem yarış-gezi olarak, yelken kesitleri kesirli - tam arma olarak mevcuttur, dusuk makina gucu ile donanmış genelikle liman hiriş çıkışlarında kullanılan, slope arma tek direk olarak donatılmıştır.
    Agırlıklı yelken yarışları için üretilenlerde mevcut hafif gövde az güçlü makina olarak, derin salma, 32ft altı yeke dümen (dümen dolapsız) görürüz. Genellikle Karbon,Fiber, Epoxy su kontrası ,Hibrit gövdeli olmaktadır.

    3-)Gezi yelkenlileri: dusuk ve yuksek bordali boyuna gore icten disel ve distan benzinli enderde olsa disel motor secenekli, 30ft altı 9mt altı seyyar salmali, su balastli, Mac Gregor 26 gibi veya sabit, sig ve derin salmali, dizaynina gore genis havuzluklu centrel veya havuzluk kic dizayn olarak karsimiza cikar.
    Azzure 33 veya 40 ft modelleri gibi Hem yarış teknesinde bir gezi teknesi
    Hem gezi teknesinde bir yarış teknesi
    mantığıyla üretilmiş yari-gezi bütünü tekneler vardır.
    Genellikle, Fiber, ağırlıklı seri üretim tekneler.

    4-)Agaç yelkenlilerunyada ki en guzel denize dayanimli insan salığı içinde elverişlidir. Özellikle Afrika tik, Britanya tik diye duyduğumuz Tik agicindan imal edilmis bir yelken teknesi insan yasamindan daha uzun 100 yili rahat asabilen lif yapısından ve denizdeki kullanılan en dayanikli agactır.
    Yazlari serin, kislari ilik olur. Gunumuzde ozel tasarim dizayn ile yapilmis uskuna ve kech arma tekneler bir hayli fazladir, agirliklari, bakimlari pek ekonomik olmayislarindan gunumuzde pek az tercih edilir hale gelmistir. 1m3 Tik agaci gunumuzde 10,000euro degerinde oldugunu soyliyebilirim. Diger agaclara hic girmiyorum.
    Çocukluğumun üstünde geçip filizlendiği yelken teknemiz Central Uskuna arma (1980-1990)
    70- 80 lerde agac tekneler ve beton tekneler yapilirken, kullanim amaclarina gore mercan resiflerinde ve soguk buz seyir icin Aluminyum, Sac kullanilirken Fiberglass tum Dunyayi sarmis ekonomik kullanimi,az bakim gerektirmesi, hafiflig ve seri uretimi ile tercih edilmeye baslandi. Tum tekne malzeme inşaası ile birbirinden avantaj ve dezavantaja sahip olmaktadır.5-) Sac tekne ve Alüm tekneler: Ekseriyetle çeneli olarak plana uygun genellikle üretilip , fiberdekı gıbı alt karpuz gibi düz yüzeyleri yoktur. Eli kaynak tutan herkes kesip biçip kaynak yapabilir. Saç pas yapar, ne kadar bakımlıda olsa örselenmelerden, acıkta kalan boyasız yerlerden nem, rutubet ve iyotla alır basını gıder PAS olusursa Hastalık gibi yayılır, Kara bakımlarında fazlaca kursun tutya kıllanılır, zehirli işleri çok itina ile yapılmalıdır. Her kara bakımında ise borda, guverte, karina kalınlık ölçümleri yapıması şarttır. Ona keza Aiüminyum hafif olmasına ragmen oksitirnme yapar, denizde Saç ağır olmakla beraber ikisi birbirinden agırdır yalpaya salınımı , dalga cukuru daha azdır.Her iksininde motor gücleri yüksek olmalıdır tonajlarından dolayı. Fibere göre tarışmasız carpma ve oturmalarda mukavemeti oldukça sağlamdır.


    6-) Plan satın alıp kendi teknesini inşaa etmek: Türkiye de ve İstanbulda teknesini imal edip bu sekilde kullanan deniz dostlarımız bulunmaktadır.
    Dünyada Bruce Roberts design , Dixi design vbg tasarımcıların 1/1 ölçekte 200-500 usd satın alıp CNC texgahında veya dekopajla evimizin bahçesinde lego gibi basit el aletleriyle su kontrası ve elyaf epoxy malzemelerinden kendi teknemizi de imal edebililiriz. Didi 26 gibi
    http://www.dixdesign.com/26didi.htm
    Allah rahmet eylesin değerli bir ağbeym, Sayın Habib ATINÇ 6,50 mt bir projeli satın aldığı yelkenli teknesini bu şekilde yapıp ardından Kıyılarımızı gezip resimleyerek unutulmaz deneyimler paylaşmış bir denizcimizdir.
    Resimlerini incelemeniz size çok büyük lüks tekneler almadan da denizi yasamak için fırsatlar oldugunu gösterecektir.
    http://www.panoramio.com/user/261315


    Sağlıcakla kalın.





    denizci & mimar -
    Deniz Ticaret Gazetesi / broker/ yelken eğitim/renovasyon.

Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •